Son zamanlarda palyaçolar özellikle psikopat palyaço konsepti büyük bir ilgi görmeye başladı. Eskiden palyaçolar daha çok güldürme amaçlıyken günümüzde sadece ürkütmek, iyi/masum gibi durup aslında arkasında kötü niyet yatan, kötü bir şey yapmasa bile gülüşüyle, tarzıyla epey rahatsız edip/psikolojiyi derinden etkilemeye başladı. Belki de Batman’deki Joker bunların öncüsüdür ancak Youtube‘da çok eski Mcdonalds reklamlarındaki Ronald Mcdonald’a şimdi bakınca çok rahatsız edici gelmektedir. Geçenlerde It 2 filmi vizyona girdikten sonra 2017’de çıkmış olan The Terrifier’ı izlemeye karar verdim. 9th Circle isimli kısa filmde ilk kendini gösteren ve gene Terrifier adlı kısa filmde sadist sadist faaliyetler yapan Art The Clown; bu iki kısa filmin de yer aldığı 2013 yapımı All Hallow’s Eve yapımıyla kendi uzun metrajlı filmine kavuşmuştu ve 2017’deki Terrifier filmiyle daha boy göstermiştir.

Damien Leone tarafından yönetilen bu filmlerdeki kahramanımız daha doğrusu filmin antagonisti olan ünsüz palyaço Art the Clown daha evvelden bir sürü faaliyette bulunmuş olup(All Hallow’s Eve filmindeki faaliyetleri) Cadılar Bayramı diye bilinen Halloween gecesinde yeni arayışlara girdiğini görürüz.

Birkaç kişi dahilinde 2 güzel ablamızı da bu gecenin kurbanları olarak seçecektir. Evet sanırım bu konsept biraz eski korku filmlerinden Mike Myer’s Halloween ve American Horror Story: Freak Show‘dan dolayı tanıdık gelmiştir çoğunuza. Filmin öyle hiç belli bir konusu olmadığı halde hatta hiç konusu olmadığı halde daha daha en başından korkutmayı en azından filmin devamını merakla izlettirmeyi başaran kurgu olmuş. Arada fantastik konsepte kaçsa da Pennywise‘a göre daha realist bir tonda olmasıyla beraber, müzikleri de epey kan donduran cinsten olmuş. Baştan sona başarılı bir slasher olup devam filmi (2020) yoldaymış.

Art’ın kurbanlarından
Terrifier’da gecenin kurbanları

Spoilerlı kısımlara gelelim..

Art The Clown’ı tanıyalım:

Terrifier(2017) filmindeki deli kadın Cat Lady ve Art

All Hallow’s Eve‘de Mike Giannelli, The Terrifier‘da David Howard Thornton tarafından canlandırılan bu karakterin, açıkçası geveze Pennywise tiplemesi yerine bu siyah beyaz kıyafetli ve makyajlı, tek kelime konuşmayan hatta canı yanarken bile hiç ses çıkartmayan palyaço tiplemesiyle çok daha ürkünç hatta Pennywise’ı cebine koyup katlayacak kadar başarılı geldi. Geçmişi hakkında bir bilgimiz yok. Ancak psikopatlığı hakkında çok şey bilindiği kesin. Herhangi bir sebep olmaksızın gözüne kestirdiği kurbanlarına(Genellikle kadınlar) rahatsız edici surat ifadeleriyle ve rahatsız edici şakalarla(bir tanesi gülün içine hamamböceği koymak) yaklaşıp sanki başta yaramaz ama tatlı niyetli gösterse de ilerleyen zamanlarda pek öyle olmadığını fazlasıyla gösterir.

Cömert aynı zamanda pislik yapan Palyaço Art 🙂

Yaptığı iğrenç şakalardan biri olarak gittiği mekanlardaki tuvaletlerin içine eden, bokla aynaya küfürler ve kendi ismini yazmasından tekme tokat kapı dışarı edilen Art; kendisine böyle kaba davranan adamlara da çok güzel sürprizler yapar. Kendisinin tam olarak insan olmadığını da bazı doğaüstü yeteneklerinden dolayı düşünürüz. Biraz Freddie Kruger olsun, biraz Samara Morgan olsun; onlardan hafif ilham almış bu karakter, Terrifier’ın sonundaki morg sahnesinden anladığımız kadarıyla kendisi ölse bile hayata bir süre sonra geri gelmektedir.Ayrıca evrenler arası geçişte yapabildiğini All Hallow’s Eve‘de vhsden dışarı çıkabilip filmi izleyen bebeleri vahşice öldürmesinden de görürüz. Dediğim gibi bu palyaço tiplemesinin ilerki filmlerde geçmişinin daha detaylı anlatılmasını ve her ne kadar dehşetengiz katliamlar yapsa da biraz daha yaratıcı en azından izleyicinin alışık olmadığı bir şekilde kullanılmasını görmek isterim.

Yaptığı psikopatlıklardan sonra selfie meraklısıdır Art.
Kısa film Terrifier‘daki (All Hallow’s Eve‘in içindeki) fena son..
Art; Kasedi izleyenlerin evrenine geçiş yapma özelliğine sahiptir.
1984 İstanbul doğumlu olup, 2005 yılında İtalyan Lisesi'ni bitirdim. 2010'da Milano Naba Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım ve Art Direktörlüğü bölümünden mezun oldum. 2012 yılında Facebook'ta, genellikle oyunlarla ilgili olmak üzere olan Game Man sayfasını sürekli kullandığım Tantrum lakabıyla kurup büyüttükten sonra 2019 yılında geniş kapsamlı web portalını açmaya karar verdim. Bunun yanı sıra çizim ve animasyon yapmayı, genellikle bilinmeyen filmler hakkında araştırmalar yapıp, retro oyunları oynamayı, limitli üretimli aksiyon figür toplamayı çok seviyorum.
0 0 oylar
Yazı Puanlaması
Takibe al
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün Yorumları Gör