Dı Fılaş… Hızlı ve Aç. Ülkemize girip kuryelik işine girse bir kebapçıda falan herhalde Yemeksepeti puanları manyak manyak coşardı bir yandan da karnını doyurarak bir taşla iki kuş vururdu belki de en azından kimse “İşe niye geç kaldın?” gibi ahlaksızca bir soru sormazdı. En azından filmi izlerken olan düşüncelerimden biri de buydu. Nedense de aklıma Flash Player öldü Html 5 yerini aldı hihihihihi diye sayıklayanlar ve Flash yazısında Animate yazısı gözümün önüne gelir oldu sanırım fazla animasyona dalmışız. Imax’i de sadece 3d izlenir sanıyordum meğer yanılmışım sonunda galiba kurtulduk 3d olmayan filmi gözlükle izlettirme ızdırabından.

Açıkçası bir süper kahraman olsaydım buz fırlatma ve hızlı koşma yeteneğim olsun isterdim ancak ki Boys dizisindeki A-Train belki bu isteğimi biraz soğutmuş olabilir tabii ve zaten filmi izlerken Flash’ın koşuş sahnelerinde aklıma sürekli çakma Flash olan A-Train‘in yediği haltlar gözümün önüne geldi.

Yeni çıkan Marvel veya Dc filmlerinin nasıl başladığını az çok bilirsiniz ki kahramanların özgeçmişlerine değinmek yerine direkt aksiyonlu olaylara girerek başlar. Yani sakin sessiz şehirde birden kötülerin şehre yaptığı baskınlar veya istilaların başlayışı kısa süre ardından da belki bir batarangın duvara atılması, yollardaki direklerin örümcek ağlarıyla paralel bir şekilde örülmüş şekilde olması veya da sarı ışıklarla dolu kıvılcımların birden her yeri sarışıyla yani kötülerin hiç beklemediği olaylarla “Noluyo abi yea” şeklinde şaşırmaları hemen ardından da kahramanlarımızın silüetlerini görüşümüzle müzik girer belki de hemen ardından animasyonlu logolar girer ya da önce kahramanlarımızın aksiyonlarını bekler ondan sonra girer onun ardından da geyik diyaloglarla carttır curttur film ilerler.

Bu incelemeyi yazarken spoilersız kısımlarla spoilerlı kısımları birbirinden ayırarak yazsam mı diye düşündüm ancak başlıkta da belirttiğim gibi “Flash Batman gibi şeylerde spoiler o kadar umrumda değil” kafalarında olanların bu yazının devamını okumasını tercih ederim. Ancak şunu da söyliym yazının en sonlarında esas damardan spoilerları yazacağım o yüzden şu an hafif spoilerlarla incelememe devam edeceğim.

Şimdi öncelikle filmi beğendim, oyunculuk olsun veya efektler olsun geyikler olsun hepsi gayet güzel hoştu. Hele ki hızlı koşmasından dolayı deliler gibi acıkması ve en zor anlarda bile yemek yiyerek kan şekerini yükseltmeye çalışması aynı bana cardio yaptığım zamanlardaki hislerime tercüman olmuş. En beğendiğim karakterin de Michael Keaton olan Batman olduğunu söylemek durumundayım tabii dediğim gibi yazımın sonunda ona detaylı değineceğim.

Filmimiz son yılların popüler konsepti olan “Paralel Evren Kaosu” ile ilgili olup, kahramanımız Flash yaptığı kahramanlıklardan ötesi olarak bir şeyleri kökünden değiştirmek ister ve burada tabii Flashpoint Paradox hikayesi devreye girer. Flashpoint Paradox olayını kısım kısım muhakkak duymuşsunuzdur, okumadıysanız veya animasyon filmini izlemediyseniz bile olup bitenleri azar azar bilirsiniz en azından DC’yi kısım kısım takip etmiş olanlar muhakkak biliyordur. Detaylı şekilde bu incelemede en azından bu paragraflarda o hikayede olup bitenleri anlatmayacağım ama filmimiz bu hikayeye dayalıdır ve malum bilenler bunu bir spoiler olarak algılamasın çünkü beklenenlerin aksi şeyler olmakta olup gene birkaç kez dediğim gibi(biraz papağan gibi oldum) incelemenin sonunda bunlardan bahsedeceğim.

Film baştan sona eğlenceli sıkmayan bir film olup bir sürü konsepte göndermelerle beraber yakında gelecek olan Barbie filmine de Aqua soundtrackiyle bir gönderme yapmıştır. Filmimizde bir taş abla “süper” bir rolde de oynuyordur ki “Bakımlı herkes güzeldir.” diye bildiğim Altuğ Optik sloganını bana hatırlattırmıştır.

Flash’ın filmin baştaki aksiyon sahnesi yani masum canlıları kurtarışı bana biraz X-Men Apocalypse‘deki Quicksilver’dan kopya gibi gelmişti ancak Flash’ın başta temel ihtiyaçlarını giderip de sonra da sistematik şekilde şehir sakinlerini ve heyvanlarını kurtarışı hoşuma gitti.

Come on Barbiee…

Let’s Go Partyy…

A a a a yeeee

Flash yani Barry’nin geçmişi değiştirmesi aile düzenini toparlamıştır ancak bu yarattığı paralel evrende kendi halinin güçsüz ve gevşek olan bir versiyonu da mevcut olmuştur ki bu versiyon kahramanımızın başına epey sıkıntı olacaktır. Kendi paralel ikizine olup bitenleri anlatmaya çalışması bir hayli sıkıntı yaratan Flash Barry‘nin(Flash Berk vardı bir de evet) bir yerde de Spider Man‘den hatırlayacağımız gibi “Büyük gücün uzun eşekliği getirmesi” felsefesiyle büyümüş olduğundan kendi paralel ikizine neler hissettiğini büyük bir kızgınlıkla belirtmesini de film boyunca görürüz. Ayrıca cosplayle haşır neşir olanların da custom cosplay yapmaya/kostüm modifiye etmelerine (hatır hutur kask kesiş sahneleri) çok eğlenceli göndermeleri vardır. Man of Steel‘in savaş sahnelerinin Flash eklentili olanını bir climax olarak filmde görürüz ki sanki bir oyunda binlerce kere “Try again?” denemişiz gibi bir etki yaratır ancak bazen hani pes edip oyunu veya konsolu kapattığımız olmuştur ki filmimiz de böyle bir sonla sona ermektedir.

Neyse artık daha ağır spoilerlara geçelim birazcık. Şimdi muhakkak Flashpoint Paradox olayını detaylı biliyorsanız bir Thomas Wayne görmeyi belki de sürpriz olarak bir dişi Joker görmeyi hayal etmişsinizdir. Michael Keaton sanki mağarasında senelerdir çıkmamış bir adam kılığında görününce hele ki Superman ararken bir süper abla çıkması ablamızın kostümü giydiğinde “Üniformalı kadınlara bayılırım” etkisi yaratmasını hiçbirimiz beklemiyorduk açıkçası.

Filmin climax sahnesinin Barbie Girl şarkısıyla olan aksiyon sahnesi olması her ne kadar absürd olsa da hoşuma gitmiştir ve filmimiz malum Flashpoint Paradox‘un başarısız bir evren girişimi olduğunun çizgiroman/animasyondaki göstergesiyle aynı Butterfly Effect filminde olduğu gibi mükemmel kusursuz bir hayatın olamayacağının doğrultusuyla, Flash’ın her şeyi eski haline getirmesiyle hikaye sona erer ki eminim ki bu biraz klişe gibi olan sonu klasik flashpointte olup biteni bilmiyorsanız bile tahmin etmişsinizdir.

Açıkçası deforme olmuş olan gizemli tiplemenin bir Reverse Flash çıkmasını beklerken onun yerine Barry’nin sorunsuz hayatlı paralel ikizi olduğu ortaya çıkması bende biraz hayal kırıklığı yarattı. Zamandaki her şeyi düzelttiği ancak kendisinin sanki bilgisayarın her tuşuyla oynayarak bölümü geçmeye çalışmış haliyle her şeyin düzelmediğini bas bas bağırarak izleyiciye göstermekte olup elemanın yani gelecek bu karanlık hale gelecek olan Barry’nin ölmesi ve bununla beraber gelecekteki halinin yok olmasıyla, bu ailesiyle büyümüş Barry’nin gelecekteki hali olduğuna emin oluruz.

Tişikkürler Süpırmenn..

Superman daha doğrusu Süpergirl kızımız(Şeker Kız Candy gibi bir şey yazdım ama) Dünya’yı istilaya gelen daha doğrusu Süpermen’i isteyen Zod’a aynı prensesi arayan Süper Mario’ya dendiği gibi “Üzgünüm Zod ama Süpermen başka bir Zkipton’da” diye Zod’un moralini bozup Zod ühühühü ne hayallerim vardı demesi yerine gene de kavgayı sürdürür bu arkadaş ama neyse zaten Man of Steel‘de biraz sıkılmıştım bu sahnelerden o yüzden direkt en sondaki korkunç spoilera geçelim. O feci “yarasa memeli” filmi unutmaya çalıştığımızı bilen yapımcıların sanki pislik olsun diye hem çok sevdiğimiz hem de “Memeli Betmen ile topacı kırbacı” filmiyle nefret ettiğimiz yönetmeni dahil nefret ettiğimiz Corç abi artık Bruce olmuştur ki ben Barry’nin yerinde olsam gene hızlıca arkama bakmadan kaçarım ama bu sefer zamanı değiştirmek için değil Tom&Jerry‘deki gibi saklanacak delik aramak üzere..

Nananananannana

Siz siz olun paralel evrenlerden uzak durun.

1984 İstanbul doğumlu olup, 2005 yılında İtalyan Lisesi'ni bitirdim. 2010'da Milano Naba Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım ve Art Direktörlüğü bölümünden mezun oldum. 2012 yılında Facebook'ta, genellikle oyunlarla ilgili olmak üzere olan Game Man sayfasını sürekli kullandığım Tantrum lakabıyla kurup büyüttükten sonra 2019 yılında geniş kapsamlı web portalını açmaya karar verdim. Bunun yanı sıra çizim ve animasyon yapmayı, genellikle bilinmeyen filmler hakkında araştırmalar yapıp, retro oyunları oynamayı, limitli üretimli aksiyon figür toplamayı çok seviyorum.
0 0 oylar
Yazı Puanlaması
Takibe al
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün Yorumları Gör