Blizzard‘ın meşhur ve ödüllü oyun klasiğinin dördüncü halkası sonunda kendini gösterdi ve oyunun yeni düşmanı olacağı kesin olan Lilith‘i tanıtan 9 dakikalık bir sinematik videoyla beraber, 3 dakikalık bir oyun içi videosu yayınlandı.
Sinematik videonun başıyla oyun için videosundaki bazı kısımlar bana Diablo 1‘deki Tristram köyünü ve hemen köyde yer alan katedrali hatırlattırdı. Ayrıca Diablo‘nun romanlarından(Pocket Books) tek okuduğum kitap olan Warlord of Blood‘un başında olanlar da aklıma geldi.
Madem sayfada henüz Diablo ile ilgili içerik yok o zaman biraz içimi dökeyim bu paylaşımda…
Diablo 1 ve 2‘yi 2000-2002 yılları arasında deliler gibi oynayıp, yeni oyun için bir 10 senelik bekleyişin ardından 2012 Mayıs’ta Diablo 3‘ün koleksiyon versiyonu için 12 saat Taksim meydanında birçok Diablo hayranı gibi kuyruğa girdim ve geceleyin koleksiyonla eve mutlu dönmüştüm. Ancak bu fazla sürmedi(Youtube‘da gene Game Man adı altında amatörce bir kutu açma videosu da yapmıştım.) Oynarken birçok sebepten yaşadığım hayal kırıklığından dolayı bu yeni Diablo 4 haberi beni bir türlü heyecanlandıramadı.(Hatta o kuyruk bekleyişinin çok daha heyecanlı-eğlenceli olduğunu söyleyenlerimiz bile vardır.) Ayrıca da zamanında o kadar eleştirdiğimiz ama aynı zamanda Pc’de oynarken büyük keyif aldığımız Diablo 2‘nin yanına bile yaklaşamayacak olan Diablo 3‘ün Switch dahil olmak üzere her platforma çıkması da Diablo‘nun iyicene kalitesini düşürdüğü de bir gerçektir.
Bakalım Diablo 4 eski Diablo furyasını geri getirebilecek mi?