Orta çağ temalı filmleri sever misiniz? Eğer seviyorsanız bu filmi beğenebileceğinizi düşünüyorum. Filmde bir çok ünlü isim var. Matt Damon-Ben Affleck-Adam Driver-Jodie Comer gibi ünlü isimler oyuncu kadrosunda yer alıyor. Film Aksiyon, drama ve tarih konularını anlatıyor. Özellikle bahsettiğim temalara karşı ilginiz varsa izlemenizi öneririm. Film tamamen orta çağ savaş temasını içermiyor. Filmin vermek istediği birkaç farklı mesaj vardır.
Bunlardan ilki orta çağda geçen savaş ve jeolojik konumların nasıl değerlendirildiğidir. Belirli bir alanı, kızının çeyizi için verilebildiğini görüyoruz. Toprakların lordlar ve zenginler için önemli olduğu ise filmde çok fazla olmasa da bahsediliyor.
Bir diğer bahsedilen şey siyaset ve dinin toplumun yapısında nasıl var olduğudur. Yargıda ve ilişkilerde aşırı baskın ve sert bir yapıda olduğunu görüyoruz. Adalet kısmında ise papaların bazı zamanlarda, krallardan önemli olduğu bir dönemdi.
Bir başka konu ise orta çağda ki kadının toplumda ki yerinden bahsediliyor. Kendileri yani kadınların arasında bile baskı ile sosyalleştiği ve yargılandığını görüyoruz. Bu konuyu güzel işlediklerini düşünüyorum. Üstün körü anlatılmamış. Jodie Comer oynadığı karakterin, senaryo da bu mesajı mahvedecek şekilde yazılmamış. Bahsettiğim gibi yazılsaydı filmi kesinlikle mahvederdi.
Yargıda ise krallın da izniyle düelloda ölüme kadar gittiğini filmin ortalarında görüyoruz. Filme ismini veren düello bu sebeple yaşanıyor. Yargının aşırı sert ve sıkıntılı olduğu bir dönemde geçmesi filmin gidişatında önemli etkenlerden biridir.
Orta çağ da geçen savaş sahnelerini beğendiğimi söyleyebilirim. Filmde biraz daha fazla savaş sahnesi olsaydı diye düşünüyorum. Filmin vermek istediği mesajlara yoğunlaştığı için bu durumu anlıyorum.
Düellonun yaşanmasının sebebi ise ana karakterimizin Matt damon oynadığı Jean de Carrouges karısının Marguerite (Jodie Comer) tecavüze uğraması ile başlıyor. Sonrasında ise Marguerite ise adalet araması üzerine olayların gelişmesi ve sonucunda düelloya kadar ilerlemesini izliyoruz.
Hikayeyi 3 farklı açıdan görüyoruz. Jean (Matt Damon), Marguerite (Jodie Comer) ve Jacgues (Adam Driver) karakterleri açısından görüyoruz. Karakterlerin hikaye de kesiştiği sahneler olduğu için aynı sahneleri tekrar izlemek, kimi izleyici için eksi bir yönde olabilir. Yönetmen sahneleri farklı açılardan ve ufak dokunuşlar ile sunması izlenebilirliği arttırıyor.
Bu arada tecavüz sahnesi benim işin rahatsız ediciydi.
Film aslında orta çağ sistemi veya durumu hakkında bilgilendirici bir yapıya sahip olduğunu düşünüyorum. Belgesel filmi kadar etkili, bilgili ve geniş çaplı olmasa da, filmin yapısı için yeterliydi. Filmin yapısı sanki tiyatro yapısındaydı. Filmin ortalarında acaba dandik ve kötü yazılmış, bir aşk hikayesi mi göreceğiz diye şüphelenmiştim. Sonra öyle gibi görünse de aslında, filme hizmet eden, sahnelerden olduğunu, ilerleyen sahnelerde anlıyoruz.
Filmin sonunda Jacgues düelloda ölüyor. Jean ve Marguerite düellonun yaşandığı arenadan uzaklaşıyor. Sonrasında ise çocularının büyüdüğünü görüyoruz. Jean ise bu olaydan bir süre sonra savaş da ölüyor. Marguerite ise sarayda çocuğunu yetiştiriyor. Jean`den sonra kimseyle evlenmeden 30 yıl boyunca yaşıyor. Karakterlerin ve senaryonun yapısına göre iyi bir son yazıldığını düşünüyorum.
Film hakkında ise bu yaşanan olaylar, gerçekten tarih de yaşandığından bahsediliyor. Filmin senaryosu için eski kaynakların araştırıldığı ve titizlikle çalışıldığından söz ediliyor.
Filmde kullanılan kostümleri çok beğendim. Gladyatör, Truva ve Cesur Yürek filmlerini hatırlattı. Sesler özellikle çok iyiydi. Savaş sahnelerini çok daha etkili ve gerçekçi yapan unsurlardan biriydi. Bunlar ile birlikte kullanılan setler ve alanlar filmin geçtiği döneme çok uygun bir şekilde kullanılmış. Ridley Scott filmin yönetmeni olduğunu filme girmeden önce öğrenmiştim. Filme olan ilgimi ve merakımı arttıran önemli bir bilgi olmuştu.
Sonuç olarak filmi beğendim. İzlemenizi ve meraklısına izlettirmenizi tavsiye ediyorum. Geek kalın bizden biriciler.
