Geçen günle beraber Saygı’nın final bölümü internet platformu olan Blu Tv‘de yayınlandı ve tek sezon olarak projelenmiş dizinin ikinci sezonunun da yolda olduğu Blu TV tarafından açıklandı.

Saygı dizisi konusu ne, oyuncuları kimler?

Her bir bölümden sonra daha iyi bir bölüm beklemek yerine gittikçe vasatlaşan bir dizi görmek, açıkçası içimizin kan ağlaması yerine gözlerimizi resmen kanatır oldu. Blu Tv‘nin; Behzat’ın yeni sezonunun iptalini resmi şekilde açıklamasıyla beraber Ercüment Çözer‘in dizisi Saygı‘yı teaser posteriyle tanıtması bir nevi Behzat severleri teselli etmişti hatta beni havalara uçurmuştu çünkü klasik Behzat Ç serisi bittiğinden beri böyle bir proje neden yapılmıyor bence gayet güzel olur diye düşünmüştüm. Tanıtım görseli de çok hoşuma gitmişti çünkü psikopat bir Ercüment Çözer göreceğimiz bu afişten belli oluyordu.

Ercüment Çözer’i bilmeyen var mıdır? Behzat’ı hiç izlememiş var mıdır? İki sorunun cevabı da evet.. Ercüment kim peki? Behzat Ç’nin 13.bölümünde çıkmış psikopat bir iş adamı ve başta sıradan bir katil gibi görünürken bir yerden sonra dizinin baş düşmanı sayılacak kadar tehlikeli ve güçlü biri olduğunu anlıyoruz.. Tuhaf zevkleri ve fantezileri var ve bir kez olsun herhangi bir şeyden korktuğu görülmemiştir.(Sağ kolu Memduh Başgan‘ın aksine) Spoiler vermek istemiyorum malum ancak 1.sezonun sonunda Behzat’a, şeytanın bile aklına gelmeyecek oyunlar kurduğu ve Behzat hakkında her şeyi bildiği ortaya çıkıyor ki bütün sezondaki olaylar direkt ilk bölüme bağlanıyor..

Behzat Ç. 38. Bölüm Fragmanı Full HD izle | Star TV
Behzat’ın 38.bölümünde Behzat ve ekibi Ercüment’e doğru silahlarını tutmaktalar.
Ercüment Behzat’a yaptıklarının sebebini anlatırken..

Yani sadece sosyo psikopat değil aynı zamanda Joker derecesinde planlı ve obsesif biri olduğu da ortaya çıkıyor. Behzat’ın en büyük düşmanı olmasına rağmen 1.sezondan sonra klasik seride 5-6 bölüm daha görmüşüzdür kendisini ve sonra da bir nevi Behzat devam etmezse finali sayılacak olan Ankara Yanıyor filminde yer almıştır. Açıkçası böyle muhteşem bir karakterin yeteri kadar değerlendirilememesi beni ve birçok hayranı üzmüştür malum RTÜK’ün baskısıyla kaldırılan bu güzel dizi, ancak 6 sene sonra geri dönebilmiştir ama hem kısa sezon olması hem de devamının iptal oluşu resmen hevesimizi kursağında bırakmıştır. Yine de evet iptalinin açıklanıp da bu spin off projesi gene epey teselli olmuştu ve zaten böyle bir dizi de gerekiyordu.

2 aptal çömez. Purge filminden çakma maske takıyorlar.

Corona vakasından oldukça gecikmesine rağmen iple çekerek beklediğim bu dizi için sadece biz bunu mu bu kadar zamandır bekledik diyebildim.. Erkan Can gibi profesyonel bir oyuncunun varlığı bile bu diziyi kurtaramamasıyla beraber prestij oyuncu diye oynatılan ve adlarını bile anmak istemediğim içimi gıcıklatan iki çömez bebe resmen dizinin içine etmiş. Keşke diziyi Serdar Akar yönetseymiş.. Erdal Beşikçioğlu‘ndan sonra o da “gemiden” ayrılmış bariz. Bilirsiniz Behzat Ç normalde Adam Film tarafından çekiliyordu ve sahipleri Serdar Akar ile Tarkan Karlıdağ idi ancak Ankara Yanıyor filminin bütçesini karşılayamadıkları için film şirketine haciz gelmişti.

Efe arkadaşımla beraber bu dizinin geçmişte mi(teaserda Ercüment’i saçlı görünce) yoksa Behzat’ın son bölümünden sonrasında mı geçeceğini konuşuyorduk, ben geçmişte geçmesini ve Ercüment Çözer‘in bilinmeyen geçmişini öğrenmek isterken, Efe bunun aksine şimdi geçiyor olsun istemişti ve onun dediği oldu ama sonunda o da dizinin vasatlığını görünce bana katılır oldu.

Arka planda Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu var. Osman Hamdi Bey devlet memurlarını kaplumbağaya yani eğitilemeyen canlı olarak kaplumbağaya benzetirmiş ve bunları inatla terbiye etmeye çalışan bir terbiyeciyi tuvale resmetmiştir. Dizide de Ercüment bir yerde bu terbiyeci rolünde.

Ya gerçekten de nereden başlasam bilemiyorum.. Ancak ilk söyleceğim şey sanki Ercüment Çözer yani Nejat İşler bu dizide konuk oyuncu, esas baş karakterler bu iki ergen tavırlı, oyunculukları inanılmaz kötü çömez çakma katiller olup da bize en az yarım saat onların birbirlerine bakışları/saçma gereksiz uzatılmış duygusal tavırları ve öpüşme sahneleri gösteriliyor. (Tamam evet ülke olarak en abazan ülkelerin başındayız bir yerde ama böyle şeylere herkes doydu artık.)

Sosyopat saldırganlardan biri

Başta çoğu kişi benim bu negatif görüşümü eleştirmişti ama zaman içerisinde bu karşıt görüş değişti ve zaman içerisinde bu görüşümde olan yorumlar çoğaldı. Ayrıca bazı arkadaşlar siz Behzat mı bekliyordunuz dediği de olmuştur ki bu da gerçekten insanı sinirlendirmiyor değil. Evet tabii ki Behzat tadında bir şey bekliyorduk çünkü Blu TV özellikle Behzat’ın iptal olduğunu resmi olarak açıkladığı gün bu projeyi de açıkladı hani zaten Ercüment Kurtlar Vadisi veya Memoli’de yoktu Behzat’ta vardı ve Behzat’ta sevdik biz onu yahu adamı sinir etmeyin yani..

Dizide Ercüment Çözer‘e gelince..

Bu sahne nedense akla Batman: Dark Knight filmini getiriyor.

Behzat’ı izlememiş olanlar nasıl bulmuştur bilmem de kimse kusura bakmasın Behzat‘taki Freddie Krueger tonunda olan bir Ercüment’in yanında bu dizideki Ercüment resmen teletabi gibi kalmaktadır. Sanki Behzat’ın son bölümünden sonra fazla Dexter izlemekten mi tarzını değiştirmiş böyle rehabilitasyon servisi açıp, çömez katilleri eğitmeye başlamış nolmuş dedirtiyor ve her ne kadar spoiler vermek istemesem de o son bölüm ve bu dizinin ilk bölümü arasında nasıl olaylar gelişti de Ercüment laylaylom İstanbul’da barlara saraylara falan gidiyor? Bununla beraber Ekin Beril‘in “Ercüment’im” şarkısı tamam çok iyi çok güzel de biraz daha sert bir müzik bulamamışlar mı? Hani Ezhel‘in İlk Kural Saygı rapini eleştirmiştik de hiç olmazsa hani o böyle daha nasıl desem mmm… kötü adam müziği olarak geliyordu kulağa :)) (Killa Hakan olmayan versiyonu tabii yoksa o girince bayağı bozuyor be)

Rehabilitasyon merkezi rehineleri

Dediğim gibi dizinin bazı Ercüment’in açtığı gizli yani illegal bir rehabilitasyon merkezinde geçiyor. Bariz buraya gizli hapiste diyebiliriz çünkü Ercüment kendisine saygısızlık/küstahlık eden, saldıran veya arkasından iş çeviren insanları kaçırıp bu merkezdeki hücrelerde tutmaktadır ve onları bir şekilde yanlışlıklarını sürekli sorgulattırarak tedavi etmeye çalışır ya da………

Pandora’nın kutusu gibi içinde ne olduğu bilinmeyen bir hücre. Dante’nin Cehennemi‘nde Cehennem 9 kattan oluşur ve en alttaki kat Şeytan’a en yakın/en kötü olandır. Bu kata Cocytus denir ve Şeytan burada yaşar. Hain, iftira atan, vatanını satanlar bu katta olur. Malum bu hücreden çıkacak kişi bir yerden sonra kesinlik kazanıyor öyle şok edici bir durum yok.

İçinde kim olduğunu görmediğimiz bir 9.hücre vardır ki Behzat‘ın fan sayfalarında ve Efe arkadaşımla içinde kim olduğunu uzun uzun tartışmışızdır. Genellikle Behzat mı çıkacak acaba düşüncesinin yanı sıra Memduh, Harun, Hayalet hatta geveze ve hafif salak polis Cem’i düşünenler bile olmuştur. Malum dizinin ilk bölümlerinde bu karakterlerden başka oturmuş bir tipleme akla gelmediğinden dolayı bu tahminlerin doğru olmadığını(spoiler olarak gözükmesin çünkü boşuna heyecanlanmayın öyle tanıdık bir tipleme çıkmıyor) ilerleyen bölümlerde Ercüment’in 2.Dünya Savaşı’na dayanan aile geçmişini görünce anlamış olduk. Dizinin sahneden sahneye geçişlerinde de ara skeçler daha doğrusu güzel İstanbul şehrimizde olan şiddet, taciz, darp, anarşi, kundakçılık eylemlerinin güvenlik kamerası yoluyla çekilmiş görüntülerini görüyoruz. Bunlar gösterilirken de Duman‘ın Eyvallah şarkısı çalar. Bu kısımlarda her nedense aklıma Robocop‘un ilk iki filmindeki sübliminal mesajlı reklam skeçleri gelmiştir.

Beceriksiz savcı

Artık spoilerlı kısımlara geçmek istiyorum çünkü dizideki saçma sapan durumlara/detaylara artık değinmek istiyorum. Normalde bu sezon 9 bölüm olarak açıklanmıştı ama 8.bölüm ile final daha doğrusu sezon finali yaptı. Umarım şu iki çömez oyuncuyu bir daha hiç görmemeyi ümit ediyorum.

Yahu Ercüment Allah’ın psikopatı polisleri acımadan öldürüp, öğretmen taklidi yaparken sırf derse öğrenci geç kaldı diye onu yakan bir adam nasıl olur da kıçı kırık bir talk show sunucusunun kendisini takip ettirdiği adamı bir fiske bile atmadan takip ettiren yelloza geri teslim eder? Bizim bildiğimiz Ercü adamın kafasını kesip önüne tabakla sunar.. Bir de Allah’ın çömezlerinden nasihat dinliyor, eleman “Abi ayakkabını çıkar” falan deyip de bu da tamam olur abicim gibisinden hareketler yapması nedir yahu? Her şu iki salak karakteri izlerken krizlere giriyordum. Erkan Can‘ın oynadığı karakter de biraz zorlama ve sönük geldi çünkü Ercüment için bir nevi “Alfred” sayılacak bu eleman nasıl olur da Behzat’ta hiç adı geçmez? Bariz bu dizinin paralel evren yani Behzat evreninde geçmediğini gerçekten kabul eder olduk ve tek sebebi bu değil.

Ercüment çocukken de saygısızlığı sevmez.

Ercüment’in geçmişini hep merak etmiştim hatta Behzat ile üvey kardeş olabileceğini bile birçok kişi gibi düşünmüştüm hatta bunun mantıklı sebeplerini de yazmıştım. Ancak Ankara Yanıyor filmi üzerine olan röportajda Erdal Beşikçioğlu bunu yalanlamıştı.

Genç Ercüment Çözer.. Aslında ismi Ercüment değilmiş babasının anısına bu ismi kullanmaya karar vermiş.. Yani bildiğimiz kötü adam Ercüment Çözer‘in gerçek ismini henüz bilmiyoruz.

Onun çocukluk kısımlarını izlememizin yanı sıra saygısızlığı affetmeyişlerini görmekle beraber 6.bölümünde komple geçmişini görmüş olduk ki adamın meğer Adolf Hitler bir yerde üvey dedesi sayılıyormuş ama ünlü metresi Eva Braun gerçekten babaannesiymiş ve dağılan ailesinin intikamını almak üzere belli bir güce geldikten sonra onu da bu rehabilitasyon merkezine koyduğunu ve 9.koğuşta onun olduğuna %110 emin olduğumuz gibi final bölümünde bu teori kesinlik kazanmaktadır. (Bu kadar abartı bir özgeçmiş fikrini bulanı tebrik edeceğim kime anlatsam bunu kahkahaya boğuluyor.)

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve yakın çekim, şunu diyen bir yazı 'BERLIN 1945'
Ercüment’in babaannesi Eva Braun

Paralel evrende geçtiğini düşündüğümüzü söylemiştim değil mi? Yahu hani Ercüment Çözer emanetti? Hani Memduh Başgan onun babasını çok seviyordu? Hani çok iyi arkadaşıydı? Yahu dizide 70’lerin hippisi bir baba gördük ve meğer ölmemiş hapiste miymiş neymiş.. Tamam Memduh Başgan gibi biriyle alakasız gibi dursa da Behzat’tan bu detaylar hiç mi bahsedilmez ki?

Ercüment’in annesiyle babası

Bir savcı karakteri etkin rol oynamakta olup, iki katil çömezin peşine düşer ancak o kadar komik detaylar vardır ki hem canım senaristimiz Ercan Mehmet Erdem hem de yönetmen neyin kafasını yaşamışlardır gerçekten de çok merak ediyorum. Yahu siz talk showlara çıkan veya basın açıklaması yapan bir savcı gördünüz mü şu ana kadar? Hukukta reklam yapılmadığı gibi herhangi bir savcı gidip de salak bir talk show sunucusuna muhtaç hareketlerde bulunmaz.

Sinir bozucu sunucu

Her ne kadar dizi paralel evren gibi gözükse de dizide Behzat’a epey göndermeler vardır. Savcının telefonu “Kimsin?” diye açması olsun, Ercüment’in sadece ufak bir takıyı bulmasıyla iki çömezi tespit edişi(Behzat’ın cinayetleri çözüşüne benzer), savcının üzerine tutulan lazerler(Behzat’ın yeni serisinin 6.bölümünün başı gibi) ve Ercüment’in annesinin, onun kız kardeşine hamileyken öldürülmesi(Savcı Esra’nın hamileyken vurulup öldürülmesi) bariz Behzat’a birtakım göndermelerdir. Ayrıca Erkan Can‘ın “Nerede Kalmıştık?” lafı Gemide filminin kült repliklerinden biridir. Rehabilitasyon merkezindeki 9.koğuş semboliktir. İlahi Komedya‘da Dante’nin cehennemi, yerin altına doğru giden 9 çember olarak tasvir ediyor. 9. katmandan sonra da şeytan geliyor. dolayısıyla katmanlarda aşağıya indikçe daha büyük günahkar ve ve şeytana da bir o kadar yakın oluyorsunuz. Dante’ye göre sekizinci katın sakinleri hilekarlar. 9. hücredeki hepsinin ötesinde en şeytani olanı..

“Sen harika bir Nazisin. Senden nefret ediyorum.”

Bakalım 2.sezondan fazla bir beklentimiz yok ve bunun yerine keşke Behzat geri gelse demekteyiz ancak tek tesellimiz 2.sezonun daha iyi olabilme ihtimali olmakta şimdilik.

1984 İstanbul doğumlu olup, 2005 yılında İtalyan Lisesi'ni bitirdim. 2010'da Milano Naba Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım ve Art Direktörlüğü bölümünden mezun oldum. 2012 yılında Facebook'ta, genellikle oyunlarla ilgili olmak üzere olan Game Man sayfasını sürekli kullandığım Tantrum lakabıyla kurup büyüttükten sonra 2019 yılında geniş kapsamlı web portalını açmaya karar verdim. Bunun yanı sıra çizim ve animasyon yapmayı, genellikle bilinmeyen filmler hakkında araştırmalar yapıp, retro oyunları oynamayı, limitli üretimli aksiyon figür toplamayı çok seviyorum.
0 0 oylar
Yazı Puanlaması
Takibe al
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün Yorumları Gör