Netflix's 'Ethos' takes Turkey by storm

Türbanlı kadın afişleriyle epey bir söylem yaratmış ve politik tartışmalarda bile değinilmesine sebep olmuş olan, Hakan Muhafız ve Atiye‘den sonraki 3. yerli Netflix dizisi geçen sene sonu Ethos 8 bölüm olarak yayınlandı ve sona erdi. (Evet biliyorum biraz incelemeyi geciktirdim) Her nedense Türkçe ismi “Bir Başkadır.” olup bu cümlenin devamı olarak “Benimmm memlekettimm lalalalayylay” diye getirmek mümkündür çünkü akla ancak Ayten Alpman‘ın meşhur şarkısı gelmektedir. Açıkçası dizinin ismi sadece Ethos’da olabilirmiş niye böyle bir isme gerek duymuşlar anlayamadım. Ethos ismi de bariz “etik” anlamına gelmekte olup, dizideki faktörler, karakterlerin birbirine oldukça olan zıt yaşam biçimlerini ele aldığından dolayı paradokslarla dolu olayların nasıl birbirleriyle uyumlu bir şekilde birleştiğini gösteriyor. Bu konuda da hem yönetmen hem senaristi gerçekten de tebrik etmek gerekir ki dizi sanki çok güzel bir romandan uyarlama bir kurgu izleme etkisi yaratıyor ve son zamanlarda popülerleşmiş şekilde uzak doğu kurgularının yerli yapım haline getirilmesi yerine gerçekten de çok özgün en azından alıntı olamayacak kadar orijinal bir yapım izliyoruz.

Ethos” Is The Best Turkish Series Netflix Has Ever Commissioned | by Fahri  Karakas | An Idea (by Ingenious Piece) | Medium

Enteresan bir sosyal analiz yapmak isterim ki eminim Avrupa’da herhangi bir yeri seyahat ettiğiniz vakit muhakkak Türk’e benzetilmediğiniz sanki hepimizin kara tenli veya türbanlıymış gibi olduğu düşüncesi çoğu “bilgisiz” Avrupa vatandaşında yer etmiştir.

Netflix's 'Ethos' takes Turkey by storm

Bu dizide özellikle İstanbul’da ne kadar zıt yaşam tarzlarının yer aldığı, hatta bazı karakterlerin taşra düzeyinden çıkıp ailelerinden olabildiğince kendilerini izole ettiğini, dinci olup veya aşiret/toplu yaşam biçiminde olup da maddi durumu orta veya aşağısında olan insanların sosyal yaşamlarının çok daha kısıtlı olduğunu ancak onların dinci olmayan çocuklarının kendilerine göre daha sosyal hayat ve “gizli” bir hayat yaşıyor olmaları bir nevi büyük şehirlerdeki bir “yer altı” gerçeğidir. Biraz esprili anlatmaya çalışırsam sanki Siirtspor taraftarlığından birden Arsenal taraftarı olup çıkabildiklerini de görebiliyoruz ayrıca bazı karelerde ortamla uyumsuz nesneler olup sanki zaman ve boyut arası yolculuk yapılıp yapılmadığı da düşünülmektedir. Bir nevi iki ayrı film niteliğinde bir durum söz konusudur ancak bu 2 ayrı film izleme durumu genelde başarısız yapımlar için söylenir ki burada durum gerçekten çok daha farklı ve realist bir tondadır.

Sosyal medyadaki troll konu olan ortamla uyumsuz yastık detaylı görsel :)) Evet gerçekten de sanki o yastık bir paralel evren boyut kapısı açıyor gibi duruyor orada.

Neyse fazla sulandırmadan diziye geçeyim.

Dizi sessiz bir anlatımla başlayıp “Kim? Ne? Noluyor?” şeklinde anlaşılmayacak şekilde olan bir sinema anlatımından sonra dizideki olayların başlangıcına geri dönüldüğünü fark ederiz ki ilk izlediğimiz anlaşılmayan kısmın dizinin sonlarına doğru olan kısımlarının en başında gösterilmiş olduğunu da az çok anlarız.(malum ki dizinin işitme sorunu olanlar için olan altyazılarıyla izleyince karakterlerin isimlerini daha en başından öğrenip senaryonun geri kalanını tahmin etme gibi bir spoilerlık durum da yaratabilir.)

Netflix's 'Ethos' takes Turkey by storm

Dizinin çoğunluğu hafif ukala ve pek sevimli olmayan et yemeyi tercih etmeyen bir psikiyatristin odasında, türbanlı bir hanım kızımız olan Meryem’in ona derdini anlatması ve zaman içerisinde ona açılması daha geveze bir hale gelmesini görmemizle hiç de ağzının boş olmadığı susup susup en sonunda dobra ve hafif laf sokan tiplerden olduğu ortaya çıkar. Yani insanın dışında göründüğü kişiliğe göre içinde çok renkli ve yerinde duramayan biri barındırabileceğini de bu şekilde görmüş oluruz. Ayrıca bu psikiyatristin bir mentorı yani hocası niteliğinde ondan daha tecrübeli bir kadına kendisine dert yandığını görürüz ki ikisininde backgroundlarına(hani kendileri sürekli böyle kelimeler kullanırlar ya İngilizce olunca aristokrat olunuyordur) yani özgeçmişlerine bakınca hayatlarının ne kadar farklı, ne kadar değişik Dünya’nın insanları olduklarını da görürüz.

Ethos | Netflix Official Site
Dizide insan egosu da çok önemli rol oynamakta olup, egosuz olan çocuk kimseyle dalaveresi olmayan birinin ne kadar da ailenin barış noktası olabileceğini de bir nevi görürüz.
Ibna Mattuta on Twitter: "If you are a sucker for great visuals, gripping  stories and compelling acting, then Ethos/ Bir başkadır on Netflix is for  you The series skilfully touches on the

Tipik bir dizi klişesi olarak da dizideki karakterlerin neredeyse hepsi birbiriyle bağlantılı olur. Hatta gene dandik bir espri yapmak isterim ki Cem Yılmaz‘ın Gora filmindeki Erşan Kuneri ismindeki karakterin Patron uşağa uşak bahçıvana sonra herkes bahçıvana şeklinde film çekme mantığını buna bağlayabiliyorum(şimdi ne alaka gayet denebilir) çünkü dizideki karakterlerin hepsi birbiriyle enteresan şekilde bağlantıda olur malum böyle tesadüfleri muhakkak herkes yaşadığı için Dünya ne kadar küçük dediğimiz zamanlar olmuştur.

Bir Başkadır Hilmi Kimdir? - Bağımsız Kocaeli

Behzat Ç‘den tanıdığımız oyuncular Fatih Artman ve Muzo rolündeki Gökhan Yıkılkan dizide önemli rollerde oynamaktadır. Yasin(Fatih Artman) bir bar/gece kulübü güvenlik görevlisi olarak çalışan biridir. Hatta o kadar komiktir ki daha evvel Behzat’ta Muzo karakterini canlandıran Gökhan Yıkılkan’ın , bu dizide bir nevi zümrüdüanka misali tekrar doğduğunu bile düşünebiliriz. Eğer Behzat Ç‘nin klasik serisini baştan sona izlediyseniz oradaki Muzo karakterinin bilgisiz sadece paraya tapan ancak kankası olan otopsi doktoru gibi kendisinin de psikopatlık geni taşıdığını görürüz. Zümrüdüanka benzetmesi malum spoilerlık bir durum olup Behzat’ın son bölümünde patlayıp kül olması ve sanki küllerinden bu dizide bilge bi adam gibi(Behzat’taki rolünün tam aksine) felsefe ve sosyoloji üzerine değinerek konuşan enteresan bir tipleme olduğunu görürüz. Bu abimiz de Meryem’e kesiktir ve enteresan şekilde ilan-ı aşklar etmeye çalışsa da Meryem’in bütün bu yapılanların sebebini gayet güzel kavraması ve dobralığıyla hepimizi epey güldürmektedir.

Dizide apayrı yaşam tarzları anlatılırken sinema anlatım kurallarına sadık kalarak az hareketle çok konunun güzel bir şekilde anlatılması çok hoşuma gitmiştir ki dizideki olayların sessizce başlayıp sonra kan gövdeyi götürürcesine büyümesi ardından da her şeyin yoluna bağlanması ve sessizliğe gömülmesi aynı büyük şehir hayatında günün başlangıcını-ortasını-bitişini çok güzel tasvir etmektedir.

Bize kadar LGBTQ

Genelde bölümlerin sonunda anlamadığım şekilde öyle benimsemesem ve sebebini anlamasam da Ferdi Özbeğen‘in konser sahnelerinden kısımlar gösterilip bir nevi Hollywood yapımlarında Frank Sinatra misali eski şarkıcıların şarkı söylemesi gibi havalar yaratması veya da Yeşilçam filmlerinin başlangıcı misali eski İstanbul görüntülerinin gösterilmesi de epey bir nostalji yaratmaktadır.

Dizi mutlu sona ermiş gibi ama 2.sezona belki de yer vardır?

1984 İstanbul doğumlu olup, 2005 yılında İtalyan Lisesi'ni bitirdim. 2010'da Milano Naba Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım ve Art Direktörlüğü bölümünden mezun oldum. 2012 yılında Facebook'ta, genellikle oyunlarla ilgili olmak üzere olan Game Man sayfasını sürekli kullandığım Tantrum lakabıyla kurup büyüttükten sonra 2019 yılında geniş kapsamlı web portalını açmaya karar verdim. Bunun yanı sıra çizim ve animasyon yapmayı, genellikle bilinmeyen filmler hakkında araştırmalar yapıp, retro oyunları oynamayı, limitli üretimli aksiyon figür toplamayı çok seviyorum.
0 0 oylar
Yazı Puanlaması
Takibe al
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün Yorumları Gör